2 sıfır sıfır 9 hadi git , öteki gelsin

Şimdi 2009 un bitmesiyle alakalı hoş bi paragraf yazmayı düşünüyorum.2010 un gelişi için ayrı bir tane yazarım belki.Öncekini uğurlamadan yenisine gel demek olmaz başlıktaki gibi

Öncelikle Hristiyanların şeysi bizimle alakası yok gavur musunuz ? laflarını saçma buluyorum.Yeni yılı kutlarım ben , kökene bağlamaya da gerek yok kutlanabilecek herhangi bişey varsa kutlarım ben.
2 Ocak'ı kutlamak isteyen varsa iletişim kursun lütfen.Tam teçhisat hazırım. :D

Bu sene her sene yaptığım gibi birçok doğru ve yanlış şey yaptım.Yaptığım her eylem katsayı farkı tanımaksızın tecrübe olarak devretti.

Yeni kişilikleri tanıdım , onlar beni tanıdı sanıyorum.

Her gün uyanmak zorunda mıyım ? dediğim oldu
Yeni bir gün beni bekliyor dünyanın çarkını öttürücem* . dediğim oldu

Günlüğümün son sayfasını yazacağım yarın.( hoş bir birikim tavsiye ediyorum)

Güzel günler bekliyor bizi .Görmeye yeter mi ömrüm bilmiyorum ama bir gün herkes insan olacak bence. İnanmak istediklerimin arasında bu.




Haydi sevinelim !


Kitap ve Uyku


Saat 01:23 ve ben yaklaşık 4 saattir kitap okuyorum.Kaskatı kesilince kalkmaya karar verdim.Gözlerim yoruldu bide

Gerçi bu benim diğer okuma girişimlerimin yanında hiç kalır.Sabah 7 de başladığım kitabı akşam 9.30 ta kapatıp yattığımı bilirim ben.( o gün günlüğüme tek cümle yazabilmiştim "kitap okudum" )

Yoğun bir gündü sevgili okurum okuldan sonra dershane yaptık.
Göz kapaklarım yazma tutkuma karşı çetin bir savaş vermekte ve ben tarafsız bir hakem olamıyorum malesef.( kısaca uyuycam )

Cumartesi sabahına uyanacak bendenizden okuruna son söz olarak naçizane çiziktirmedir aşağıdaki (of be cümleye bak)

Okumayı severim
Uyumazsam biterim
Gözlerinden öperim
Görüşürük sevgili okur

Denge

Dün televizyon karşısında zaplarken Forrest Gump adlı sinema filmine denk geldik.

Etkilendim gerçekten . Hayatında ne isterse onu yapabilen bir adam görmek , bir zamanlar üstüne kafa yorduğum tozlar altında kalmış bir fikri hatırlattı bana.

Carpe diem ! bir yayınevinin ismi bu aynı zamanda " Anı yaşa " demekmiş.

İnsanların sorumlulukları , çabaları yanında gelecek kaygısı gütmeyeceği günler için " ne yaşadım ben , ne yaptım ,neyi değiştirdim bu dünyada " gibi sorulara cevap hazırlaması gerek.
" yaparım bir ara " ile geçiştirilen günler arasında hayat akıp gidiyor ,tutmak lazım.

örneğin ben

Üniversite sınavına hazırlanma gibi bir durumum var. ( Öss-Öys-Lys-Ygs falan demiyorum zırt pırt değişecek bu sistem yazım sistemden uzun ömürlü olsun)
Ve bu durum beni çalışmaya bağımlı yapıyor.Yatmaktan iyidir.(her zaman böyle düşünmem o da var)
Ama dershaneden eve döndüğümde bazen de kitap okurum ben , birşeyler çiziktiririm kafama bi konu takılmıştır onu araştırırım internetten.Haberleri okurum.Yapboz yaparım.Anime izlerim.Karikatür dergisi karıştırırım.HAYAL KURARIM

Bunlar insanı hayata bağlayan şeyler, dengesini bozmandan yapmak lazım.

"Denge ".Blogun yanındaki yin-yang işareti onu simgeler.Ondan koydum

Haydi kalın sağlıcakla ( çoğul konuştum )



Düşün dostum

Pasif bir kurallar düzeni yüzünden aktif gelişmeyi yaşatamadık okurum bugün.Felsefe konusunda liseli kafalara bilgi aşılayabilmek için , düşünmemenin ne kadar dingilce olduğunu gösterebilmek için bir girişimde bulunalım dedik.Birkaç kelleyle birkaç insan arasındaki farka ışık tutalım dedik.Olmadı

Tek sorumluluğu 100 üzerinden ( çoğu zaman çift haneli bazen tek ve üç haneli rakamlarla) değerlendirilmek ve kural dışına çıktığında disipline sevk edilmek olan öğrenci milletinin baltalandı bu girişimi.

Tanıyanlar bilirler " hadi yıkalım okulu" , "hadi kuralları çiğneyelim " gibi bir mantığım olmamıştır.Aksine istemeden aşırı kuralcı bi görünüm bile vermiş olabilirim insanlara.Ama kurallar mantığa uyduğu ölçüde geçerli olmalıdır bana kalırsa.

Bir lise de klüpler, kollar, dallar ,öğrenci birlikler, başkanlıkları varsa " hadi demokrasi yapıyo görünelim ama bi naneye yaramıyalım özünde " diye değil " düşünebiliyosak değiştiredebilelim " diye var.

AMA bize bu toplulukları bahşeden çok hoş ve bir o kadar enteresan bir kural daha koymuş.

Vırtıncı madde : Fikirlerinizi okul klüpleri içinde özgürce tartışabilmeniz için bizim görüşlerinizi onaylamamız gerek yoksa töbe olmaz , üniversiteye defolup gidince minnak beyinlerinizi orada lastik joplarlara ezeriz bişeyciğiniz kalmaz.Düşünmek gerekiyorsa biz düşünürüz siz kafanızı yormayın bu işlere zaten lisedeyken ne düşüncen evladım insan mısın ki bikere sen ?

Düşünmek gerek! Düşünüyosak ,bağırmak da gerek malesef.Çünkü bağıranlar düşünmüyor bizim kadar.

Kuru pantalonla balık tutulmaz - Cervantes

Ne hazin şeydir insan doğup insan ölememek.

İnsana insan olarak bakmak öğretilmez bize.Güçlü olmak öğretilir, bizi indirmeye çalışanı indirme yolları öğretilir.

Yoksa insanları sevmekmiş , eşitlikmiş , kardeşlikmiş işe yaramaz bunlar evladım sen kıçını kurtar şu hayatta gerisine karışma.

Silah versin koltuktaki şişko , vursun birbirlerini insanlar .Para babası alsın düdüğü eline , öttürsün babam öttürsün. Sen karışma yavrum .

Çünkü battı balık yan gider.Çünkü pastadan pay kalmaz sana .Sen beleşten yiyici ol , çalışma sen.Çabalama insanlık için adalet için.

Oysa ne güzel demiş Nazım

Sen yanmazsan
Ben yanmazsam
Biz yanmazsak
Nasıl çıkar k
aranlıklar aydınlığa

Seviyorum bu babamı ben !

Bilgisayarın başına geçen babam e-postalarına baktıktan sonra başlat-bilgisayarı kapat tuşuna bastı.Ekranın ortasına 3 seçenek geldi.

*bilgisayarı kapat *oturumu kapat *yeniden başlat

Arkaplan soldu griye döndü hep ,tam basacak tereddüt etti

" Ufukcan işin var mı bilgisayarda " dedi

ben de " var baba kapatma bilgisayarı dedim"

" iyi ozaman başlatalım yine" dedi ve yeniden başlata bastı . :)))

Baryam

Sevgili insan ;

BaRyam geldi yine.Tüm aile birarada olcaz önümüzdeki birkaç gün.Ama bu artık pek sık olmayabilir. "Açıkla Ufuk" :

Ben bundan bi 10 sene kadar önce ailemle ömür boyu beraber yaşıycaz diye düşünürdüm.Yani annem, babam ve kardeşim.İnsanların ölmesi fikrine alışamadığımdan babaannem de hep bizle yaşıycak gibi gelirdi.
Bu vaziyetten bi 5 sene sonra küçük kardeşim dünyaya geldi.Bende değişik bi duygu alevlendi o sıralarda. Hep beraber yaşamıycaz demeye başladım. N'olcağını tam kestiremiyodum ama biliyodum hep beraber yaşamıycaz.Bi muamma vardı işin içinde anlıyacağınız
Derken bu kardeşlerim büyüdüler , ben büyüdüm , üniversite sınavı geldi çattı.Ve ben birkaç ay önce şeyi anladım.

" Gidicem ben "
( Çok acıklı oldu lan !)

Yani bi süre sonra amacıma ulaşırsam şu sınav konusunda , her pazar günü ailemle vakit geçiremiycem.Bi yandan çok güzel tek başına kalabilmek , özgürlük , kendi kendine uğraşmak bişeylerle , bi sürü yeni arkadaş , ortam vs.

Ama ailesini özler insan heralde ya....
Özlersin yani .......
Özlerim sanıyorum ..

bi paragraf

"Evindeyken bile misafir gibi hissediyorsan kendini, hiçbir inanca ve millete bağlanamamışsan, sevgiyi sorguluyorsan sırılsıklam aşıkken bile, hesap verilecek tek ve en yüksek nokta taşıdığın vicdansa eğer, üzgünüm, yapayalnız yaşlanacaksın.

Gözlerinin içi gülerken bile küstah ve huysuz bir adam olarak damgalanacaksın... En yakın dostların bile "zor bir adamsın" diyecek sana, üzgünüm... Çünkü sen seçtin sıradışı ve yabancı olmayı... Hızlı ve ısrarlı düşünmeye, sorulara aşık olan sendin.

Kestirme çözümlemeler ve irkiltmeyen açıklamalara meyleden akvaryum balıklarıyla uzlaşamayacaksın... Bütün kaşifler gibi sen de yapayalnız yürüyeceksin yolunda..."

Necdet Şen'in Hızlı Gazeteci, Ah Mimoza! adlı çizgi romanından."


Bu paragraf çok vurdu beni , etkilendim gerçekten.Babama gösterdim.

Eeh ben pek bişey görmedim bunda dedi.


H1N1 heralde ya

Bu çocuk hala hasta okurum.Size günlük yaşantımdan bahsedeyim biraz.Uyuyorum uyanıyorum öksürüyorum insan vücudunda hastayken salgılanan bilimum sıvıları peçete adlı hoş icada aktarıyorum.

Ortalama 90 yaşındaki babaannemin " Ölümde gelirse Allahtan" , " Bah telefüzyonda adamlar ölüyor bilmem gaç gişi her gün söylüyorlar elalem gevşek yabni(oğlum) bak gevşek olma sağalırsın(iyileşirsin)" gibi muhabbet girişimlerini kayıtsız şartsız onaylıyorum.( hıhı evet doğru)

Domuz gribi olasılığı yüzünden karantina olmasada günün çoooooook büyük bir kısmını odamda geçiriyorum.Göbek deliğimin orayı birkaç gündür göremiyorum çok istediğimden değil ama çabalasam bile 15 cmlik kumaş-yün-örtü-vikisli pamuk gibi katmanlar bana engel oluyor.

Odamın her tarafında ilaçlar var.Sağ baştan sayıyorum reklama giriyorum.

" aeirus (mavi bi kutusu var bunun deniz mavisi) , novalgin ( ağrıyı s.ö.ker atar ), Flixonase ( burun fışfışı ), Asist ( ne boha yaradığını bilmediğim ama öğleden sonra 2 kaşık içtiğim arkadaş) , Thermorheuomon ( adı ve kokusu korkunç yeni nesil vikis ), Bricanyl ( tadı iğrenç bişey buda ), klacid (sarı hap),immunex(adı güzel seviyom bunu beyaz bi kapsul çok bekletince iğrenç tat verio)"

Ha bide işin kocakarı yöntemleri kısmı var. Şimdiye kadar yarım kiloluk kaynar malzemesi temiz bitmiştir.Takip edemiyorum mutfağa gitmem için maske takmam gerek.Maskeden iğrenmekteyim.

* şu yukardaki resmi de ben yaptım paintte buarada

Yivrenç bir yazı

Bundan önceki yazıma cevap veriyo kader sanki.Hasta oldum.Herşey buz gbi geliyo dokununca.
Okuldan eve döndüm Tarih sınavından sonra öğle arasında .Başımdaki sümüksü bi yaratık beni rahatsız ediyo.

Midem bulanıyo , felaket senaryoları kuruyorum , pişiyorum sonra donuyorum sonra tekrar pişiyorum . Bu domuz hayvanındaki zılgıt bana da mı girdi diye geçiriyorum içimden sonra aklıma geliyo " kötüye bişe olmas" .Peki ya yeterince kötü değilsem ölcem mi yani ?

Ben yaşamayı seviyorum ama sormuyolar heralde "istermisiniz bi doz Orta Dünya seyahati "diye.
Daha kafam da karışık keşifler bitmedi nası yapcaz yav .Nese peçete arıycam ben ellerini yıka maske tak ,sağlıklı ol okurum.Zira sağlık olmazsa gerisi işe yaramıyo her sene ortalama 4 kere bunu hatırlarım ben.

Acayip

Son günlerde felaket bi psikoloji içerisindeyim.Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan biri olduğumu düşünüyorum . Bu bakış açısına neden olansa kafamın içinde kendimi bildim bileli (bayaa oluyo) gezinip duran ve tek işi soru üretmek olan adamcıklar. Bi de insanların davranış ,olaylara bakış tarzları çok dar ve malca geliyo bana . ( Cidden sıyırdım sevgili okurum) Ben insanlara öncelikle insan oldukları için iyi davranmaya çalışsam da insanlar malesef kıçlarından anlıyolar .

Mutevazilik yapmaya çalışıorum arkadaş meclisi gibi biyerde mesela , adam direk gömmeye uraşıyo. N'oluyoz abi deyince de biz alıngan oluoz o da ayrı bi mesele. Hayatta güçlü olacaksın der annem .Doğru söylüyo ama ben iyi de olmak istiyorum. Mesela sürekli üzerinden kırıcı espriler yapılan çocuğu savunuyosun insan olamayanlara karşı çocuun kendisi geliyo kelek atıyo sana!

Malesef demek gelmiyo içimden ama malesef sen kulak tıkayamıyosun böyle durumlara .Bidaha olsa bidaha yapcam birader.Bi tane insan çıkana kadar deniycem ben.Yıpranma payından Nobel mi verirler bilmem orasını ama ben KENDİM GİBİ İNSANLAR İSTİYORUM , hakkım ya bu benim.Edebiyat çalışırken bişi gördüm çok hoş ama nereye kadar diyesim geliyo şey dio orda

"Allah'a sığın şahs-ı halimin gazabından
Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir"

Yumuşak huylu at olsak çifte atacak adam çok memlekette , ben yediğimi paylaşabilmek isterim o çifte yemek ister nasıl yapcam bilemedim.

Mürekkeppim Kalemim no:5


* 15 dk önceki yazımı bir cereyan kesintisiyle ben tam enter'a basarken heba eden yağmurun ta******** diyerekten yeni yazıma başlıyorum.*


Dışarıda çaktığınız üzere bayaaaa sağnak bir yağmur var.Odamdaki 60lık fiyatına 7olik
pimapenden gacur gucur sesler gelmekte.Bu romantik ortamda 2 satır bişeyler çiziktirmeye çalışan bense elektriklerin terki diyarı sonucu kaleme sarıldım.Günlerdir ertelediğim çalışmam gerek fikri beynimi meşgul etmekte.Biraz Southpark ,Anime , feysbuh derken geçen günlerimin altında kalma konusunda inceden tırsan ben yemek yemeye gidiyorum.Sora oturup inekliycem, güç içimde yapabilirim.

Yaşamak Haktır!


İnsanların dünyanın hiçbir yerinde ,hiçbir nedenle , hiçbir koşul altında öldürülmesini doğru veya makul bulmuyorum.Yanıldığımı ve bu konuda bazı istisnalar olduğunu söyleyen herkesi kınıyorum.
Hiçbir etnik köken, mezhep , renk , cinsiyet ,kültür ,bakış açısını ayırt etmeksizin " insan denilen biyolojik veya ruhani varlığın zaman döngüsünün zorla sonlandırılması " fikrinden nerfret ediyorum. İnsanlığa zararlı , topluma zararlı , çoğunluğun iyiliği için fedakarlık olarak görülen her insanın yaşamaya hakkı vardır.Yaptıklarının hukuk çerçevesinde cezası görülmelidir.Cezalar olmadan kuralların anlamlı olacağı bir zaman diliminde yaşamadım , sürem sona ermeden umut ederim ki görürüm .AMA kanun kişinin itlafını emrediyorsa , kanun değiştirilmelidir zira yanlış ve vahşicedir.

Hiçbir canlı yaşamı benim iradem ve isteğimle başlatılmamıştır.Benim iradem ve isteğimle sonlandırılamaz.Bakış açıları , neden oldukları herhangi bir faaliyet canlının ölümüyle sonlandırılamaz.

OKUYUN SEVGİLİ İNSANLAR OKUYUN .ÇÜNKÜ İNSANA EN ÇOK KİTAP YAKIŞIYOR , MÜREKKEBİN DURDUĞU YERDE KAN AKIYOR. ( carpe diem)

Kaya # 2

Kaya okula varmaya yakın çalan zili duydu. Adımları hızlanmadı bu sefer.İsteksizdi ve bezmişti resmen hayattan.Okul kapısının önü boştu.Öğleden sonra çıkış zili çaldığında mutlaka kavga vardı , ama sabahları olay olmazdı pek.
Okulda pek arkadaşı yoktu Kaya'nın.Bir tane dayanacak adam görürdü kaç bin kişilik koca okulda.Sıra arkadaşı Ali. Güvenilirdi Ali sayısız kere destek olmuştu Kaya'ya.Okulun serseri takımları Kaya'yla uğraştığında,yeni gelen İngilizceci kadına sataşanlara karşı çıkarken hep Ali vardı yanında.
Sınıfa çıktı köşede yiyişen çifte bakmadan defterini sıranın üzerine sallayıp sıra arkadaşının elini sıktı.Ruh halinin yüzüne yansıdığını bildiğinden arkadaşının tepkisi gecikmedi.
" Sıkma canını artık değmez" dedi Ali.Gerçekten de değmezdi.Zehir etmişti kaç gününü bir hiç uğruna.
"Durduk yere aklıma geliyor" diye cevapladı Kaya.Birkaç gün olmuştu sevgilisi onu terkedeli.Artık eski sevgilisi olmuştu kısaca.Bırakıp gitmişti öylece.Değersiz hissettiriyor acı veriyordu her aklına geldiğinde bu durum.
Derin bir iç çekmesiyle beraber hoca sınıfa girdi.

Haşta oldum ben!


Elimde papatya çayı.Aklımda arayıp bulamadığım felsefe kitabı.Üstümde kışlık pijamalar.Haşta oldum ben.

Son zamanlarda gerçekten çok boşluyorum sağlığımı zaten önceki yazıda bahsi geçen mevzu yüzünden uyuyamadım da doğru düzgün.Matematik dersimi iptal ettim .Duş aldım odamda bloguma yazıyorum.Birazdan bi oturuşta toplam yazı rekorumu kırcam."başlangıç adlı şeysimin devamını getircem "

Tatsız bi macera

Dün gece uzun bir geceydi gerçekten.Polis merkezi dedikleri şeyi filmlerde görürdüm.Dün bolca zaman geçirdim.Pek hoş biyer değil malesef.İfade verirken anlattığım gibi anlatıyorum sana okurum.Olay şöyle gelişti


Bir pazar günü babam ben ve ortanca kardeşim Alihan dışarıda maç izlemeye karar veririz.Birkaç arkadaşımın izleyeceği bir kafeye yürürüz ve sıkışıklıktan dolayı yer bulamayıp kendi sitemizin bloklarından bitanesinin altındaki yere geçeriz.Kapalı alanda sigara içilmektedir.Kardeşimin nefesi daralır eve gider .Ben hem zararlı hem de yasal olmayan bir durum olduğu konusunda öndeki adamı uyarırırm.Adam beni sallamaz.Aradan bir süre geçince yeri işleten adama söyleriz , o uyarır onu da tınlamazlar.Sonra aklıma gelir çıksak gitsek mi diye ama olacaklardan haberim yoktur ve masum olduğumu düşünürüm.Derken babam ve annem yöneticiyle görüşür.Yönetici işletmeciyi arar, işletmeci tekrar uyarır.KOPMA NOKTASI.Adamın biri işletmeciye sorar kim bizi ihbar eden diye , işletmeci babamı gösterir.Adam ayağa kalkar içinde s ve k geçen her türlü küfürle babamın üstüne yürür yumruk ve tekmelerle beraber.Etrafına diğer sigaracıları da toplamıştır.Ben şok.Babam şok.Tabi darba maruz kaldık bolca küfür yedik ve soluğu emniyette aldık.Şikayetçi olduk.Doktor raporları .Şubelerdeki sarhoşlar,travestiler.Pek hoş bi gece değildi dün gece ama bi açıdan tereddütte olduğum meslek seçimim kesinlikle ve keskinlikle sağlama bağlandı.Hukuk okuycam.


Merkezdeyken polisin dediği bi laf dikkatimi çekti

" Türkiye'de yasa dışı tüm olaylar şikayetle aydınlanıyor.Adalete bağlanıyor. Gerisi saklı kalıyor"

Bulanık

Hilal doğdu bugün batıdan güneş yerine
Batmış dünyam birkez daha suların dibine
Görmüyorum ha uzak ha dibimde yine
Gereksin bana her zaman nefes gibi içimde

Buldum mutluluğu tam yanımda burda işte
70 in dibinde mutluluk bitişten hemen önce
Gülüyorum yaşamaya hayallere herşeye
Misafiriz dünyaya göçeriz günü gelince

Başlangıç veya Kaya #1

Pencereden gözüne vuran sabah ışığıyla uyandı yine Kaya. Ayakları onu tuvalete sürükledi.Çeşmeyi açtı.Çamurla karışık suyun akışını izledi.Su berraklaşınca yüzünü yıkadı.Göz altı çukurlarına baktı , umursamadı bu sefer , süslenesi yoktu artık.Gömleğinin düğmelerini iliklerken pencereden sokağı seyretti.Kravatını bağlamak yerine omzuna astı.Mutfağa yetişti.Annesini öptü ,kardeşinin saçlarını karıştırıp sofrada babasının yanına oturdu."Afiyet olsun" dedi.Karşılık verdi babası da bakıp gülümseyerek.Gözlerini kaçırmak istedi,yapmadı , o da tebessüm etti.Utandığının veya korktuğunun düşünülmesini istemedi , birden güldü bu haline , belki sadece bu duygular eksikti zihinini meşgul edenler içinde.Nefret vardı , sevgi ve burukluk da vardı, kaşlarını çattı iç çekerek intikam isteği bile var dedi içinden.İyi bilirdi bu duyguyu , intikam , başkasını keserken aslında kendini de kestiğin çift taraflı bıçak gibiydi intikam.Yatıştıramadı kendini busefer.Son lokmasıyla beraber kalktı sandalyeden.Çantasını sırtlayıp yola çıktı



"belki devam ederim bu öyküye veya artık herneyse bu şeye. "

Mürekkeppim Kalemim no:4

Bedenim sınıfta.Ben çok uzaklardayım yine.Mutsuzum bu ara tanımlayamıyorum neden.Bi sıkıntı var içimde yüzüme de yansıyo heralde arkadaşlarım sorup duruyo.( N'en var diye)
Çok iyi giden eşitağırlık kariyerimin sekteye uğraması,sınav bunalımları , görmek istemediğim ama görmeden edemediğim ve görmek zorunda olduğum kişiler,kafamı karıştıran insanlar,beni rahatsız eden insanlar.Hep bu insanlar zaten.Dünyadan el etek çekme işine mi girsem acaba ?
Para,kariyer herşey mutluluk için.Mutluluk olmadıktan sonra hepsi boş biyerde.Ama ben mutsuzum , bu hepsinden çakıldığım anlamına mı geliyo bilmiyorum.Bi test parçasında okudum bunu şey dio

" mutluluğu bekleyen değil arayan bulur"

Peki nerde arıycam ben ? Kafam çok karışık.Çok karışık kafam

Hipotez


Arkadaşım microtusla konuşurken aklıma geldi çiziktiriym dedim bloguma

Ayrılık ve aşk tamamen farklı şeyler.Kişiyi özlemiyor insan sevmeyi özlüyor.
Bu özlem kişide kalıp buluyor o farklı konu.İnsanoğlu kalıp arıyo hep.Kalıba gerek
yok aslında kalıpsız sevgi ihtiyacımız olan.Çünkü kalıba soktuğunda kalıbı özlediğini sanıyor insan, bu da onu sevmekten alıkoyuyor.Çünkü aşk dediğimiz şey aslında Allah aşkı , karşı cinse olan ilgi bunun bi yansıması sadece diye geçiriyorum aklımdan.Doğru mu geçiriyorum emin değilim zaman gerek daha fazla keşif gerek



Heralde bayağı karmaşık oldu.

Zalim

Önceleri bir gruba veya bir türe sarardım müzik deyince.Birkaç gün ,birkaç ay,yıl giderdi o tarz.

Artık yok öle bişey

Herkesin dinlediği şeyleri dinliyorum .Müzik tarzım yok yani.Her güzel şarkıyı dinliyorum ister arabesk ister jazz . Bugün bu şarkı çıktı karşıma.Dinledim ,güzel



Ten beyaz saç kızıl güller
Kahkahasında bülbüller
Kirpiği kapkara tüller
Ben o afete vuruldum
Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum
Gölgemi aldım yanıma
Vurdum hasretin yoluna
Benzedim bahtsız Mecnun'a
Yüce Mevla'ya sığındım
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa Kar
Zalim, senin Allah'ın yok
Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum
Gölgemi aldım yanıma
Vurdum hasretin yoluna
Benzedim bahtsız Mecnun'a
Yüce Mevla'ya sığındım
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar
Zalim...
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar

Zalim

southpark

Southpark

bol küfürlü çizgi filmim

ağzım bozuk değildir pek ama nebiliym orjinal olunca komik oluyo argo bence

çok seviorum , yarılıyorum gülmekten paylaşıyım dedim
bu karakteri de ben çıkardım .Adı da şey..... Ryde .

Halk oyunları


Toplu danslara olağanüstü bir ilgim var bu ara. Anadolu ateşi yapıyor ya, mest oluyorum. İspanya'da Flamenco'ya götürdüler bizi. İlk orada başladı bu ilgi aslında bende.Nerede halay görsem giriyorum, sorarlarsa "damat dayımın bacanağı "gibi kalıplaşmış sözlerim var.En son halayda kalbim sıkıştı, dedim tamam yeter bu kadar.Herkesin aynı anda yaptığı ayak hareketleri, çıkan ritmik sesler, hayranım ben bunlara





Algı

İnsanoğlu kavrayamadığı , anlayamadığı birşeyle karşılaştığında birtakım tepkiler verir.
Bu tepkilerden bi tanesi " korku" dur. Yani insan bilmediği şeyden korkar.Çok basitleştirerek bi örnek verecek olursak " Sazın mekanizmasını çözemeyenler sazın içinde şeytan olduğuna inanırdı , yani bilgisizlik onları korkuya sevkederdi".

Korkudan farklı olarak insan kavrayamadığı şeyi küçümsemeye başlar.Örneğin bir süpriz yumurtayla saatlerce vakit geçirir de parçaları doğru şekilde oturtamazsanız oyuncağı kötülemeye başlarsınız. " ne saçma sapan bi halt bu" diyerekten ...örnekler çoğaltılabilir

İnsanın bir şeyi gerçekten sevmesi için önce onu anlaması gerekir.Kafasında o şeyin ne olduğunu nasıl olduğunu çözmesi gerekir.Anlamayla beraber başlayacaktır gerçek sevgi.Önceki süreç ise geçiş dönemi diye adlandırılabilir.

Örneğin aşık oluruz enazından ben olurum.Kişiyi anlamaya başladığımız yerde ya sempati duyarız ya da antipati ( bu zaten ilk izlenim ). Zamanla onun dünyasını çözdüğümüzde olaylara bakış açısını tamamen kavradığımızda ki bu nadiren olur. Onu hala seviyorsak ,onu olduğu gibi kabul edebiliyorsak onu sevmişiz demektir.

Yani sevmek bir süreçtir aslında şak diye olmaz.Şak diye oluyosa dış görünüşten ibarettir ki bana göre ikisi tamamen farklı şeyler.Birbirini takip eder ama farklı şeylerdir.

Sadede gelecek olursak bilmediğin birşeyin ne olduğunu anlamadan ondan korkma.Anlayınca korkabilirsin normal,bilmediğin şeyi hor görme bakış açını genişlet öğren , anlayana kadar bağlanma , kavrayana kadar savunmasız sevme hiçbişeyi yanılabilirsin ,üzülürsün okurum

ha bide beni izlemeye devam et ( aşşaıda yeri var bak )

gitti keçiler

Bazen bi atasözü buluorum kendi kendime olsaydı hoş olurdu diyorum.

geçen aklıma geldi şey die du bi sn nasıldı..

hah " suyu bol olanın çeşmesi tazzikli akarmış"

ne çabuk uyum sağladı atasözü kavramına dmi okurum. güzel bi anlamı da var özünde ama çözemedim pek

paran kadar konuş ile ye kürküm ye arası bişey işte

Etkileniyorum

Okurum deişik bi durumum var paylaşmazsam kafayı yicem.
Sünger gibi hissediorum kendimi.(Şu denizin dibindeki antipatik canlılardan diil)
Diyelim bulunduğum ortamda insanlar dünyadan bezmiş , bıkkın bi haldeyse direk olarak beni de etkiliyo.Sanki herkesin burnundan kulaklarından siyah bi duman çıkıyoda bende onu çekiyomuş gbi hissediorum

bunun bi sürü farklı etkisi var tabi

( insanlar mutluysa ben daha mutluyum , insanlar üzgünse ben daa beteri gibi)

Nası çözcem bilmiorum ama feci etkilendiğim kesin !

Kum tanecikleri

Geçen mizacını sevdiğim bi insan bi laf etti.

Deja vu oldum yine o öyle deyince (önceden yaşamış gibi hissetmek şeysiymiş filmi çıktı da öğrendik)

" Tecrübe yediğimiz kazıkların bileşkesidir." dedi

Çok doğru geldi düşününce. Tecrübeyle kömürleşmiş adam dolu yürüdüğüm sokaklar
(ikna olmaya elverişli bi yapım var gibi geliyo bazen)

Gereksiz görüyorum herşeyi bu ara ,cebime soktum dünyayı lazım oldukça çıkarıyorum

bi parça bişiyle bitircem yazımı salıcakla kal okurum

Bir çöl dolusu kumsa bilgi dediğin teker teker topluyorum zerrecikleri
Varsın çöl avucuma sığmasın
Arıyorum bulurum elbet bigün

Titredi ve kendine geldi Ufuk

Ölüm de var okurum hayatta , yaşamayı bilmek gerek
Boşa değil salisesi hayatın , çünkü şahit olduğum parçası hep aynı yerde bitiyor
Beyaz bi kumaş aşağı yukarı 4 metre kadar 5 olsun
Topu topu iki çivi tahtamıza
Sonra vuslat


Bizim için sarsıcı ve öğretici bir gündü bugün .

" Keşfediyorum eseri ağır ağır"

Çeşme başı

Okul okuyoz okurum kusra bakma yazamıorm pek sık diyerekten başlıyım yazıma

Geçen baryamda sülalemin hayat hikayesini dinledim. Nerde bi adam varsa akrabalık ilişkim olan geçmiş yaşantısından haberdarım diyim.

Öğüt,nasihat kısmı hariç hepsi çok çarpıcı kesitler sundular bana.

Özellikle de her aile ortamında şunu sorduk

" yengemle nasıl tanıştın amca? " " dayımla nasl tanıştn yenge ? " gibi

Her hikayede farklı olan bi sürü şey var . ( zaman,yer,olay akışı falan)

deişmeyen bişey çok dikkatimi çekti HEPSİNDE ama HEPSİNDE çeşme var için işinde.

Kız çeşmeye su doldurmaya gider.Oğlan görür beğenir. Lafı çıkar . Söz ,nişan, evlilik, kuzenler :D

DSİ 'nin her eve su şebekesi bağladığı bu günlerde çeşmelere ihtiyaç var okurum.

okulda çizdim



Bleach anime serisinin en önemli kılıcı(zampaktou su) Tensa Zangetsu




--bunu ben çizdim

Mürekkeppim Kalemim no:3

Okuldayım şimdi.

Ortasından kırılmamış tebeşirin tahtaya sürtünürken çıkardığı o mistik ses gbi hocanın sesi , içime işlio adeta.

Okul deişik yer be okurum .Bu hisler için başka bi senem daha olmayacak belki ama özler miyim
bilmiorum.

Hoca her sırama yaklaştığında " çoh ilginçmiş gerçekten " bakışımı yapıyorum.Geldi okurum yine ...

Bi sürü yapılcak ıvır zıvır var.

" defter,ayakkabı,pantolon alışverişi gibi "

Derslerden fırsat olmuyo olunca da yatıyorum zaten, yemişim kitabı defteri alırız biara

Dün annemle babamın evlilik yıldönümüydü.

Babam anneme küpe almış, annem babama baba koltuğu almış.Bi ara psikolog a gidiodum ordaki koltuğa benzio

Babam pek romantik bi adam değil.Bu özelliği miras edindiğimi sanmıyorum.
Kafam basıyo böyle abidik gubidik işlere.

Kib okurum

Dier sayfaya geçesim yok .Boş kağıtlara karşı zafım var. Böyle temiz sen pisletiosun (bu ara çok yapıorum )

------------------------------------ SADECE SAYFANIN SONU-------------------------------

100 cümlede ben

1. şmdi çark etti yediğim halt daha 99 tane var
2.kendimi anlatamam genelde ,toparlayamam cümleyi
3. (uğurlu dediim sayı)küfretmem edene karşı çıkmam bağlaç olarak kullanana gülerim
4.sürekli aşığımdır hiç boş durmadım
5.platonikti başlarda sonra giren girdi zaten :D
6. platonix olmak daa zevkliydi be
7. enazından kmsenin nazını çekmiodun
8. seviodun söliyemiodun
9. kafanda kusursuz bi kız vardı ona benzetiodun her seferinde birilerini
10.çok gülerim
11.çok ağlardım başa çıktım son yıllarda
12.efendi çocuk bilir herkes öyleim heralde şikayetm yok
13. örnek örenci olmayı sevmezdm küçükken
14. bilgisize değil lafının nereye gittiğini kontrol edemeyen adama cahil derim
15. 14teki cahillerle konuşmam
16.keşfetmeyi severim
17. öğrenmeyi severim işime yarıycaksa
18. muhabbet etmeyi severim adamı varsa
19. ders çalışmayı özleyen çalışırken sıkılan bi tipim
20.üşengecim çou zaman
21.insanları severim genel olarak
22.hiç tanımadıım birine iyi davranırım
23. dinlemeyi severim , sitem edilmesi hoşuma gitmez
24. yalan söylermym çok nadiren ama söylüorum
25. hiç söylemiorum dediim zaman oldu (yalandı)
26. genelde yalan söliceim zaman dağa taşa vurrum konuyu
27. veya bi kısmını saklarım
28. aynı anlama gelebilecek şeyler söylerim ama fark vardır aslında
29. aşırı mütevazi veya aşırı megaloman olduum olur
30. hep aşırı duygusalımdır duygusuz olduum olmadı
31. boy 1-78 falan
32. kilo 64 gün içinde deişir
33. sivilceler yüzümde çıkmaz kafamda çıkar kaşıntı yapar sabahleyn şekerleme yaptırmaz
34. gerçi anlımın köşesinde de çıkıo artık deişti bu durum
35. 65 tane daa var ne yaptım ben
36. kardeşlerim var ( 2 dene erkek)
37. abim, ablam yok yok yok
38. keşke olaydı
39. sporlarla aram ii deil bikaçı hariç
40. futbol,basket beceremem
41. tenis ve yüzmeyi severim çok parlak bi yetenek deilm ama yapıoz işte
42.karateciydim mavi kuşak üniverste muhabbetine bıraktım başlıycam tekrar
43. araştırmayı severim
44. felsefeyi de severim
45.kaldı 55
46. ders çalışamam gerek
47. sayısalcıydm eşit ağırlıkçı olmaya uraşıorm
48. dersanede eşit aırlık okulda sayısal derslere giriorm
49. yönetmelik deişir de beni eşit aırlığa alırlarsa sevincem
50. hukukçu olcam inşallah
51. çou bitti azı kaldı
52. siyasetle uraşmam ama bilirm neyn ne olduunu
53. dünya bok biyer iyi yapmaya uraşırım kendimi tüketmem
54. polyanna da deilim arabesk te dinlemem
55. hep olumsuz deilim :D:D:D
56. tükendim yazcak bişey kalmadı
57. K
58.A
59.K
60.A
61.R
62.A

63.K
64.İ
65.K
66.İ
67.R
68.İ

69. müzik dinlerken test çözmei denedim
70. üşengeçken işe yarıo
71. sessizlik daha verimli
72. sagopa dinlerdim hep
73. aptal aptal şeler dinliorum bu ara
74. sabredip buraya kadar okuduysan kucaklıorum seni kalpten
75. kaç kat merdien kaldı ?
76. 76 sorudan çok fazla ödevm var
77. 77 sayısını severim oldum olası çift kaşarlı tost gibi 7 uğurlu sayı derler ya
78. uğurlu şeylere inanmam aslında
79. ne başarıyı ne de başarısızlıı uğura bağlarım
80. laf olsun torba dolsun
81. torbayı biz taşımayalım alışveriş sepeti alalım
82. süpermarkette çikolata reyonuna gidip hepsini yiyelim
83. tatlı krizlerim vardır
84. yemekten sonra aranırım hep
85. sucuk reklamlarından nefret ederim canım çeker evde sucuk olmaz
86. tabularım yoktur ortalıkta asla dile getirmiceim düşüncelerim bulunur
87. hocaları genelde severim
88. yağcılıktan değil saygı duyarım blmiorm hep öle olmuştur
89. sınırları zorlayan tipler yok deil
90. çok uğraşılmadıkça laf sokmam iyiyimdir
91. benle uğraşanla uğraşmazdm eskiden artık uğraşıorum
92. sevdiğim insanlarla uraşılmasından daha rahatsz oluorum
93. ailemi ve arkadaşlarımı severim
94. sevdiğim insanları tam severim
95. sevmediklerime karşı "kıl"olurum
96. kaldı 4
97. 3
98 2
99. flight number 803 ready for jump
100. vuuuuuuuuuuuvvvvvvvvvvv bittiiiii

İlk karalama

Selam ;

Daha önce bikaç site yapmıştım.Aslına bakarsanız biçok site yapmıştm ama hep bi amacı vardı onların , birisi için , para karşılığı , herkes girsin de havam olsun diye falan :D

Bu biraz farklı olsun istedim daha çok kendim için yani....

Sıkıldım evde otur otur birkaç gündür.Halamın oğlu Özgür abiyle turluyorum(kuzen demeye alışamadım burjuva bir laf gibi gelmiştir hep)

Beraber babaannemin şikayet etmekten bıkmadığı odasının tüm mobilyalarını değiştirdik ,söktük,taktık vs.( sakar bi mobilyacı çırağı oldum bi bakıma) ama çook zevkli :D

Tüm gün bileklerim ağrıdı deste tutmaktan ve derken burdayım .Ayaklarımı bilgisayar masasının üzerine atmış daha ne için yaptığımdan emin olamadığım kareme bişiler yazıorm.

ufuk un karesi ufukunkaresi blog ufuk kare artık herneysen

( Tüm Türkçe öğretmenlerime buradan selam ederim. Bir nane anlamamışım derslerinden :D )

Bu ilk yazı biraz başlangıç niteliği taşıyor bu yüzden anasayfama da beklerim.

Arşiv