Düşün dostum

Pasif bir kurallar düzeni yüzünden aktif gelişmeyi yaşatamadık okurum bugün.Felsefe konusunda liseli kafalara bilgi aşılayabilmek için , düşünmemenin ne kadar dingilce olduğunu gösterebilmek için bir girişimde bulunalım dedik.Birkaç kelleyle birkaç insan arasındaki farka ışık tutalım dedik.Olmadı

Tek sorumluluğu 100 üzerinden ( çoğu zaman çift haneli bazen tek ve üç haneli rakamlarla) değerlendirilmek ve kural dışına çıktığında disipline sevk edilmek olan öğrenci milletinin baltalandı bu girişimi.

Tanıyanlar bilirler " hadi yıkalım okulu" , "hadi kuralları çiğneyelim " gibi bir mantığım olmamıştır.Aksine istemeden aşırı kuralcı bi görünüm bile vermiş olabilirim insanlara.Ama kurallar mantığa uyduğu ölçüde geçerli olmalıdır bana kalırsa.

Bir lise de klüpler, kollar, dallar ,öğrenci birlikler, başkanlıkları varsa " hadi demokrasi yapıyo görünelim ama bi naneye yaramıyalım özünde " diye değil " düşünebiliyosak değiştiredebilelim " diye var.

AMA bize bu toplulukları bahşeden çok hoş ve bir o kadar enteresan bir kural daha koymuş.

Vırtıncı madde : Fikirlerinizi okul klüpleri içinde özgürce tartışabilmeniz için bizim görüşlerinizi onaylamamız gerek yoksa töbe olmaz , üniversiteye defolup gidince minnak beyinlerinizi orada lastik joplarlara ezeriz bişeyciğiniz kalmaz.Düşünmek gerekiyorsa biz düşünürüz siz kafanızı yormayın bu işlere zaten lisedeyken ne düşüncen evladım insan mısın ki bikere sen ?

Düşünmek gerek! Düşünüyosak ,bağırmak da gerek malesef.Çünkü bağıranlar düşünmüyor bizim kadar.

Arşiv