Kömürcü


Alaaddin            
 -Usta!
Kömürcü ismail 
-Ne var İsmail?
-Usta ne olacak bu harbin sonu?
-İyi olacak
-Nasıl yani?
-Yemekli vagonda rakı içeceğiz
-Biz mi?
-Biz
-Kömürü kim atacak? kim sürecek makineyi?
-Onu da biz
-Alayı bırak usta, kim kazanacak?
-BİZ!
İsmail hiçbir şey anlamadıysa da üstelemedi
Çok siyah ve çok kalın kaşlarıyla oynadı biraz, sonra:
-Ustam dedi, bir sualim daha var
Şu gördüğün raylar dolanır mı bütün dünya yüzünü?
-Dolanır
-Demek ki harp olmasa, ama yalnız harp değil, hudutlarda sorgu sual sorulmasa, rayların üzerine saldık mı makineyi dünyanın bir ucundan öbür ucuna varır
-Deniz dedi mi durur
-Gemilere binersin
-Tayyare daha iyi
İsmail güldü
Kırıktı ön dişlerinden biri
-Ben tayyareye binemem usta, anamın vasiyeti var
-Tayyareye binme, diye mi?
-Hayır karıncayı bile incitme, diye
Alaeddin kocaman elini vurdu çıplak uzun ensesine İsmail'in:
-Sen ne hafız oğlusun! Zarar yok ulan, yine de bineriz tayyareye, adam öldürmek için değil
gökyüzünde püfür püfür safa sürmek için... Şimdi sen hele ateşi bir süngüle


( Memleketimden İnsan Manzaraları - Nazım Hikmet )


Arşiv