Aslında yazılacak çok şey var ve sanırım bu yüzden gitmiyor elim kaleme , kare var neyse ki .
Aşkla başlayalım , ne demiş rahmetli
Aşk kendinden vazgeçme halidir, kendi benliğini ezmeden ‘biz’ olabilme halidir.
Bizin içindeki ben kayboldu , balık gibi cama vuruyor sinek gibi daire çiziyor
Savaş ,
Savaşılması gereken onca şey varken taşeronluk savaşında dünyaya gözlerimi açtığım yere bomba yağdırmaya gidiyor sevgili ülkem . Aradan yıllar geçer , hasbelkader zamanaşımına da uğramazsa yargılansın diye getirirler kolu kırılınca gelemez duruşmaya , ardındaki kalabalıklar da yalan olur gider .
Eylüllerden 12 ,
Filmlerden izleyip , kitaplardan okumakla bildiğim acı dolu hikayeler dizisi . Sabaha karşı çalan kapı sesi , yasaklanan kitaplar kütüphanesi , işkenceyle ölenlerin meçhul cenazesi . Ben görmedim duydum sadece , soruyorum çok mu farklı olacak nisanlardan 12 yıllardan yine 12 .
Öğrenciyiz hani ,
Açın google 'ı şimdi yazın oraya " hapisteki" diye sonra bir adet boşluk bırakın ricamdır. generaller , gazeteciler , öğrenciler . Tehlike grubundayım ben , çenem de düştü üstelik şu ara . Demokrasi lafı sık geçer buralarda televizyonda olsun okulda olsun . İyi bir şey diye duyduk bilmiyoruz nedir aslı .
İyi geceler
Hacıyatar
Gönderen
ufuk
10 Nisan 2012 Salı
0 yorum:
Yorum Gönder