Hikaye şöyle başlıyor ;
Siyah bir örtüyle kaplı ilk insanlardan Hoarraaor diğerlerine göre daha sivri zekalı olduğundan daha ne olduğunu düşünmediği o sarı parlak topun doğup batmasına göre ava çıkmaya başlamış çünkü top kırmızılaşınca bir süre sonra geyikler ( o sıralar adı konmamış) görünmez oluyormuş . Kesinlikle aç olduğundan eminmiş " av yapsam mı yapmasam mı" diye düşünmesine gerek yokmuş .
İşte zaman konusundaki ilk takvimleştirme işlemi bu bahsettiğim kıl topu tarafından gerçekleştirilmiş.
Başka bi sivri zekalı ( daha az kıllı olan ) sarı topun iniş çıkışını sayıp havadaki soğuma ve ısınmayla bağlantısını kurmuş, onun torunu da mevsimleri bulmuş.Onun da torunu babasının isim koyduğu mevsimleri ayırmak gerektiğini düşünmüş ve nihayet onun torunu ayırmış asır demiş yıl demiş mevsim demiş ay demiş hafta demiş gün demiş saat demiş dakika demiş saniye demiş.( son torun baya kıvrak zekaya sahip anasına çekmiş o)
Kıl bakımından zaman içerisinde fakirleşen bu nesiller yılların icadından sonra ( dinlerle bağlantılı bir keşif süreci bu ) her yeni yılı kutlamak gereği duymuşlar. Ama buna binbir çeşit neden üretmişler halbuki hepsinin tek isteği vur patlasın çal oynasınmış.
Ve bağlıyorum, Hoarraor'dan beri zamanla yerleşen bu gidişe bir dur diyelim : ))) yok amacım o değil
Hepinize yeni yılda sağlık ,huzur , mutluluk falan dileyenler olmuştur güzel şeyler bunlar dilesinler tabi , ama tüm yıl böyle mi geçcek falan diye takılmayın vurun patlasın çalın oynasın : )
Mutlu yıllar : )