oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooo0ooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo
oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo

Samsun


 " Yıl 1919 , Mayıs'ın 19' u  "  diye başlardı bizim bayramlar . Öyle öğrendik biz bikere , tüzükmüş yönetmelikmiş değiştir sen daha




" Birşey " dediğin bitişiktir ayrı yazılmaz


   Birşeyler okurum ben ilkokuldan öğrendim .Zor okul ilkokul , ilk yani sonuçta tecrübesiz oluyor insan , insan nedir tanımamışsın daha, çorbanın ilk kaşığı gibi . Bir ön sırada otururdun sen , gece gibi saçların sırama düşer , ben farkedeceksin diye dokunmaktan çekinirdim. Severdin beni de onu da , ama benim sevdiğim gibi beni değil onu severdin bilirdim.Aslen onu sevmen değil , onun seni benim kadar sevemeyecek olmasıydı beni üzen.  Kalbim çıkardı sen bana seslenince , terzinin suçu tabi pantolona iki cep yapmış bilemezdim hangi el hangisine   , noldu peki sonra aradan yıllar geçti , neden geldin aklıma şimdi .      

cümle

Kumar denen oyunun ne akıl almaz bir şeklidir ki kader ,getirdiği gelecek birbirine karışmış pamuk iplikleriyle çektikçe gelen ve daima çekilmeyi bekleyen kopmaya hazır düğümler gibi  , bizden beklediği de sadece çekilecek ipliği seçmek.

Arşiv