Yastık

 Üniversite hayatı güzel , sineması tiyatrosu konseriyle , maçları arkadaşlıkları muhabbetiyle daha fazlası kafana estiği gibi yaşamak serbestisiyle güzel , İstanbul güzel , kızlar güzel , finaller bittikten sonra o aldığın ilk nefes güzel güzel ama bin km ötede seni bekleyen yastığının kokusu başka birşey be okur .

puf

...çok yoruldum , tatile ihtiyacım var

Home (2009)

Home diye bir film izledim bayağı vurdu beni açıkçası.Çevreci damarım
kabardı , üye olmadık doğa grubu bırakmadım. Greenpeace' den t-shirt alcaktım ki havale yapmak için yurttan çıkış saatini aştığımı farkettim.
Ama filmden anladığım , bir gün kucağımda torunlarımla oturma gibi bir umudum varsa dünyanın selameti için elimden geleni yapmam gerektiğidir."Hepimiz ölcez " psikolojisine kapılmayıp aksine karamsar olmama konusunda da mesajları var filmin.
Eh rica ederim izleyin şu filmi , internette bedava olarak sunuluyor zaten .

Filmin adı : Home
Yönetmen : Yann-Arthus Bertrand
2009 Fransız yapımı bir film.Bu da filmin imdb sayfası.
bu youtube daki ingilizce videosu , bu da torrent dosyası , bu da türkçe altyazısı filmi torrenten indirir veya başka bir şekilde elde ederseniz diye ( rapidshare)

Ufuk'un marjinal hasılatı

Şimdi ben iki haftadır geceli gündüzlü çalışıyorum şu yaz okulu denen merete kalmamak için.Çerçevesi yamuk kaynatılmış gözlüğümü kullanmak zorunda kalıyorum okurken çünkü gözler patates oldu okumaktan bir süredir.Ama bu tozlu yolda verdiğim fedakarlıklar bana yol su elektrik olarak geri dönüyor.İktisat hariç şimdiye kadarki sınavlardan kalmıyorum gibi gözükmekte.Kalacağımı düşündüğüm ve büyük bir ihtimalle düşünmekle kalmayacağım yani kalacağım İktisat dersi hocamdan kağıtta beni dersten geçirmeye yeterli doğru bulması halinde her ne kadar beni pek sık görmese de anfide aklına esip de beni özellikle bırakmamasını rica ediyorum.Hani o şekil sorusuna bu cevap değil ama kitapta on sayfa gerideki şeklin enazından bir kısmını doğru çizmiş diye puan verirse hüper olacak. ( evet , işler kesat desene)

Aynı ricayı yarın olacağım Hukuk felsefesi sınavı hocasına yapmamak için yazı bitsin burada , görüşürüz okur.

rapor

Saat :  onbeşkırkdört
Yer  :  201'in penceresi , Hasanpaşa, İstanbul
Konu :  Gökyüzünde bulutların arkasına saklanmaya çalışan soluk bir ay ve onu sallamadan olağanca parlayan bir güneş var.

Elleri cebinde yürürdü sadece böyle durumlarda

Elleri cebinde yürürdü sadece böyle durumlarda, hani sormadığı bildiğinden değil ,cevap vermekten korktuklarıydı bazen.
Sadece bırakıp kendini , uçmaktı isteği . Sararmadan kopmuş gibi dalından , ağacın tek yaprağıymış gibi en başından beri.
Çünkü düştükçe aklına bu damlalar , oluşan o küçük dalgalarda boğulmaktan korkar, dalamazdı suyun dibine, arayamazdı inciyi.
Gözlerini alırdı o alışmadığı ışığın hayali , kamaşınca da yaşlar akar saklayamazdı hiçbirini,utanmasına utanırdı ama başka bilmedi ki hiç kendini
Özellikle üşüdüğünden değil ama tutan yoktu ki çıkarsın ceplerinden ellerini , işte o yüzden elleri cebinde yürürdü sadece böyle durumlarda

Doğmamış güvenlikçiye mektup

                 Mersin'deyken bizim sitenin bir güvenlikçi abisi her gece dershaneden geç saatte bitap dönüşümü görmesine rağmen sınav sonucumun gelip Hukuk fakültesini kazandığımı öğrenince "hayırlı olsun , tebrikler " demek yerine  "aha şimdi hapı yuttun " demişti. ( bu kelimelerle değil ama söyleyişteki ana fikir buydu )
      
                   Sevgili güvenlikçimiz adını şurda zikredemediğim abi ;  yaklaşık bir haftadır günde ortalama çoook sayfa ders kitabı okuyorum.Sadece okumakla kalmayıp özet çıkarıp , tüm kitabın önemli yerlerini fosforluyla çiziyorum , kitap yeni basıldığında şimdiki ağırlığının yarısı kadardı, şekli elips oldu sayfalar tam kapanmıyor  , o da yetmiyor okuduğum roman da değil  Medeni Hukuk , Roma Hukuku, Anayasa Hukuku ve saz arkadaşları . Dediğin o lafı anladığımı sanıyordum ta ki bu sabah yurdun kitaplığında Malzeme Bilgisi diye incecik bir kitapla karşılaşana dek.
                 Sonra havada donan kuş , inek ve kedinin hikayesini hatırlayıp koşarak odama çıktım , Gerçek Kişiler kitabından çok sayfa okudum.Çünkü içinde bulunduğum durum zor olmasına rağmen diğer durumlardan çok daha sevilesi bir durum. Ha o lafı da aynen iade ediyorum.
                                                                                                                        Arz ettim.( yaptım bunu )

Lokmalar


Alıntı yapmam pek normalde ama güzel yazmış adam ben n'apayım

Ülkemizde yasaklı olan Fizy dünyada "Yılın Müzik Keşfetme Sitesi" seçildi. Eskiden ülkemizde yasaklı olan yazarlar, şairler, sanatçılar dışarda bir şeyler seçilirdi. Zamana harika ayak uydurduk.


HBBA
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Her gün gazete okumak gibi bir alışkanlık edindim .

Bakınız geçen yazdım ya insan olmak diye işte insan olmak budur.
Bu linke tıklayıp ulaşabileceğiniz haberde beni çarpan lafı da görün lütfen. 


“güvenli olmadığını biliyoruz ancak ya birlikte yaşarız ya da birlikte ölürüz”  diyor adam.



bbdv

Düşündüm de benim nereli olduğum pek belli değil.

Şam'da doğdum
Babam Antakyalı
Annem Adana
Ankara'da hatırlamadığım çocukluğum
Mersin'de hatırladığım kısmı geçti
Üniversite okumak için İstanbul'a geldim
Konuyla tamamen alakasız olmakla birlikte İzmir de güzel şehir.Bayağı da şehir gezdim dünyada , var yani bolca, bazısı güzel.

Şimdi baktım da hani çok da önemli değil nereli olduğum.Şehir kötüyse insanları güzel rengi , ırkı , inancı falan da farketmiyor çünkü insanlar güzel.
Evet, evet ben bir insanım , ben bir dünya vatandaşıyım . ( bunu ilk ben söylemedim , Sokrates diye biliyorum o demiş)

Arşiv