Hiçbir canlı yaşamı benim iradem ve isteğimle başlatılmamıştır.Benim iradem ve isteğimle sonlandırılamaz.Bakış açıları , neden oldukları herhangi bir faaliyet canlının ölümüyle sonlandırılamaz.
Kaya okula varmaya yakın çalan zili duydu. Adımları hızlanmadı bu sefer.İsteksizdi ve bezmişti resmen hayattan.Okul kapısının önü boştu.Öğleden sonra çıkış zili çaldığında mutlaka kavga vardı , ama sabahları olay olmazdı pek.
Okulda pek arkadaşı yoktu Kaya'nın.Bir tane dayanacak adam görürdü kaç bin kişilik koca okulda.Sıra arkadaşı Ali. Güvenilirdi Ali sayısız kere destek olmuştu Kaya'ya.Okulun serseri takımları Kaya'yla uğraştığında,yeni gelen İngilizceci kadına sataşanlara karşı çıkarken hep Ali vardı yanında.
Sınıfa çıktı köşede yiyişen çifte bakmadan defterini sıranın üzerine sallayıp sıra arkadaşının elini sıktı.Ruh halinin yüzüne yansıdığını bildiğinden arkadaşının tepkisi gecikmedi.
" Sıkma canını artık değmez" dedi Ali.Gerçekten de değmezdi.Zehir etmişti kaç gününü bir hiç uğruna.
"Durduk yere aklıma geliyor" diye cevapladı Kaya.Birkaç gün olmuştu sevgilisi onu terkedeli.Artık eski sevgilisi olmuştu kısaca.Bırakıp gitmişti öylece.Değersiz hissettiriyor acı veriyordu her aklına geldiğinde bu durum.
Derin bir iç çekmesiyle beraber hoca sınıfa girdi.
Etiketler: kaya
Elimde papatya çayı.Aklımda arayıp bulamadığım felsefe kitabı.Üstümde kışlık pijamalar.Haşta oldum ben.
Son zamanlarda gerçekten çok boşluyorum sağlığımı zaten önceki yazıda bahsi geçen mevzu yüzünden uyuyamadım da doğru düzgün.Matematik dersimi iptal ettim .Duş aldım odamda bloguma yazıyorum.Birazdan bi oturuşta toplam yazı rekorumu kırcam."başlangıç adlı şeysimin devamını getircem "
Dün gece uzun bir geceydi gerçekten.Polis merkezi dedikleri şeyi filmlerde görürdüm.Dün bolca zaman geçirdim.Pek hoş biyer değil malesef.İfade verirken anlattığım gibi anlatıyorum sana okurum.Olay şöyle gelişti
Bir pazar günü babam ben ve ortanca kardeşim Alihan dışarıda maç izlemeye karar veririz.Birkaç arkadaşımın izleyeceği bir kafeye yürürüz ve sıkışıklıktan dolayı yer bulamayıp kendi sitemizin bloklarından bitanesinin altındaki yere geçeriz.Kapalı alanda sigara içilmektedir.Kardeşimin nefesi daralır eve gider .Ben hem zararlı hem de yasal olmayan bir durum olduğu konusunda öndeki adamı uyarırırm.Adam beni sallamaz.Aradan bir süre geçince yeri işleten adama söyleriz , o uyarır onu da tınlamazlar.Sonra aklıma gelir çıksak gitsek mi diye ama olacaklardan haberim yoktur ve masum olduğumu düşünürüm.Derken babam ve annem yöneticiyle görüşür.Yönetici işletmeciyi arar, işletmeci tekrar uyarır.KOPMA NOKTASI.Adamın biri işletmeciye sorar kim bizi ihbar eden diye , işletmeci babamı gösterir.Adam ayağa kalkar içinde s ve k geçen her türlü küfürle babamın üstüne yürür yumruk ve tekmelerle beraber.Etrafına diğer sigaracıları da toplamıştır.Ben şok.Babam şok.Tabi darba maruz kaldık bolca küfür yedik ve soluğu emniyette aldık.Şikayetçi olduk.Doktor raporları .Şubelerdeki sarhoşlar,travestiler.Pek hoş bi gece değildi dün gece ama bi açıdan tereddütte olduğum meslek seçimim kesinlikle ve keskinlikle sağlama bağlandı.Hukuk okuycam.
Merkezdeyken polisin dediği bi laf dikkatimi çekti
" Türkiye'de yasa dışı tüm olaylar şikayetle aydınlanıyor.Adalete bağlanıyor. Gerisi saklı kalıyor"
Pencereden gözüne vuran sabah ışığıyla uyandı yine Kaya. Ayakları onu tuvalete sürükledi.Çeşmeyi açtı.Çamurla karışık suyun akışını izledi.Su berraklaşınca yüzünü yıkadı.Göz altı çukurlarına baktı , umursamadı bu sefer , süslenesi yoktu artık.Gömleğinin düğmelerini iliklerken pencereden sokağı seyretti.Kravatını bağlamak yerine omzuna astı.Mutfağa yetişti.Annesini öptü ,kardeşinin saçlarını karıştırıp sofrada babasının yanına oturdu."Afiyet olsun" dedi.Karşılık verdi babası da bakıp gülümseyerek.Gözlerini kaçırmak istedi,yapmadı , o da tebessüm etti.Utandığının veya korktuğunun düşünülmesini istemedi , birden güldü bu haline , belki sadece bu duygular eksikti zihinini meşgul edenler içinde.Nefret vardı , sevgi ve burukluk da vardı, kaşlarını çattı iç çekerek intikam isteği bile var dedi içinden.İyi bilirdi bu duyguyu , intikam , başkasını keserken aslında kendini de kestiğin çift taraflı bıçak gibiydi intikam.Yatıştıramadı kendini busefer.Son lokmasıyla beraber kalktı sandalyeden.Çantasını sırtlayıp yola çıktı
"belki devam ederim bu öyküye veya artık herneyse bu şeye. "
Etiketler: kaya
Bedenim sınıfta.Ben çok uzaklardayım yine.Mutsuzum bu ara tanımlayamıyorum neden.Bi sıkıntı var içimde yüzüme de yansıyo heralde arkadaşlarım sorup duruyo.( N'en var diye)
Çok iyi giden eşitağırlık kariyerimin sekteye uğraması,sınav bunalımları , görmek istemediğim ama görmeden edemediğim ve görmek zorunda olduğum kişiler,kafamı karıştıran insanlar,beni rahatsız eden insanlar.Hep bu insanlar zaten.Dünyadan el etek çekme işine mi girsem acaba ?
Para,kariyer herşey mutluluk için.Mutluluk olmadıktan sonra hepsi boş biyerde.Ama ben mutsuzum , bu hepsinden çakıldığım anlamına mı geliyo bilmiyorum.Bi test parçasında okudum bunu şey dio
" mutluluğu bekleyen değil arayan bulur"
Peki nerde arıycam ben ? Kafam çok karışık.Çok karışık kafam
Arkadaşım microtusla konuşurken aklıma geldi çiziktiriym dedim bloguma
Ayrılık ve aşk tamamen farklı şeyler.Kişiyi özlemiyor insan sevmeyi özlüyor.
Bu özlem kişide kalıp buluyor o farklı konu.İnsanoğlu kalıp arıyo hep.Kalıba gerek
yok aslında kalıpsız sevgi ihtiyacımız olan.Çünkü kalıba soktuğunda kalıbı özlediğini sanıyor insan, bu da onu sevmekten alıkoyuyor.Çünkü aşk dediğimiz şey aslında Allah aşkı , karşı cinse olan ilgi bunun bi yansıması sadece diye geçiriyorum aklımdan.Doğru mu geçiriyorum emin değilim zaman gerek daha fazla keşif gerek
Heralde bayağı karmaşık oldu.
Önceleri bir gruba veya bir türe sarardım müzik deyince.Birkaç gün ,birkaç ay,yıl giderdi o tarz.
Artık yok öle bişey
Herkesin dinlediği şeyleri dinliyorum .Müzik tarzım yok yani.Her güzel şarkıyı dinliyorum ister arabesk ister jazz . Bugün bu şarkı çıktı karşıma.Dinledim ,güzel
Ten beyaz saç kızıl güller
Kahkahasında bülbüller
Kirpiği kapkara tüller
Ben o afete vuruldum
Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum
Gölgemi aldım yanıma
Vurdum hasretin yoluna
Benzedim bahtsız Mecnun'a
Yüce Mevla'ya sığındım
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa Kar
Zalim, senin Allah'ın yok
Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum
Gölgemi aldım yanıma
Vurdum hasretin yoluna
Benzedim bahtsız Mecnun'a
Yüce Mevla'ya sığındım
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar
Zalim...
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar
Zalim
İnsanoğlu kavrayamadığı , anlayamadığı birşeyle karşılaştığında birtakım tepkiler verir.
Bu tepkilerden bi tanesi " korku" dur. Yani insan bilmediği şeyden korkar.Çok basitleştirerek bi örnek verecek olursak " Sazın mekanizmasını çözemeyenler sazın içinde şeytan olduğuna inanırdı , yani bilgisizlik onları korkuya sevkederdi".
Korkudan farklı olarak insan kavrayamadığı şeyi küçümsemeye başlar.Örneğin bir süpriz yumurtayla saatlerce vakit geçirir de parçaları doğru şekilde oturtamazsanız oyuncağı kötülemeye başlarsınız. " ne saçma sapan bi halt bu" diyerekten ...örnekler çoğaltılabilir
İnsanın bir şeyi gerçekten sevmesi için önce onu anlaması gerekir.Kafasında o şeyin ne olduğunu nasıl olduğunu çözmesi gerekir.Anlamayla beraber başlayacaktır gerçek sevgi.Önceki süreç ise geçiş dönemi diye adlandırılabilir.
Örneğin aşık oluruz enazından ben olurum.Kişiyi anlamaya başladığımız yerde ya sempati duyarız ya da antipati ( bu zaten ilk izlenim ). Zamanla onun dünyasını çözdüğümüzde olaylara bakış açısını tamamen kavradığımızda ki bu nadiren olur. Onu hala seviyorsak ,onu olduğu gibi kabul edebiliyorsak onu sevmişiz demektir.
Yani sevmek bir süreçtir aslında şak diye olmaz.Şak diye oluyosa dış görünüşten ibarettir ki bana göre ikisi tamamen farklı şeyler.Birbirini takip eder ama farklı şeylerdir.
Sadede gelecek olursak bilmediğin birşeyin ne olduğunu anlamadan ondan korkma.Anlayınca korkabilirsin normal,bilmediğin şeyi hor görme bakış açını genişlet öğren , anlayana kadar bağlanma , kavrayana kadar savunmasız sevme hiçbişeyi yanılabilirsin ,üzülürsün okurum
ha bide beni izlemeye devam et ( aşşaıda yeri var bak )
Bazen bi atasözü buluorum kendi kendime olsaydı hoş olurdu diyorum.
geçen aklıma geldi şey die du bi sn nasıldı..
hah " suyu bol olanın çeşmesi tazzikli akarmış"
ne çabuk uyum sağladı atasözü kavramına dmi okurum. güzel bi anlamı da var özünde ama çözemedim pek
paran kadar konuş ile ye kürküm ye arası bişey işte
Okurum deişik bi durumum var paylaşmazsam kafayı yicem.
Sünger gibi hissediorum kendimi.(Şu denizin dibindeki antipatik canlılardan diil)
Diyelim bulunduğum ortamda insanlar dünyadan bezmiş , bıkkın bi haldeyse direk olarak beni de etkiliyo.Sanki herkesin burnundan kulaklarından siyah bi duman çıkıyoda bende onu çekiyomuş gbi hissediorum
bunun bi sürü farklı etkisi var tabi
( insanlar mutluysa ben daha mutluyum , insanlar üzgünse ben daa beteri gibi)
Nası çözcem bilmiorum ama feci etkilendiğim kesin !
Geçen mizacını sevdiğim bi insan bi laf etti.
Deja vu oldum yine o öyle deyince (önceden yaşamış gibi hissetmek şeysiymiş filmi çıktı da öğrendik)
" Tecrübe yediğimiz kazıkların bileşkesidir." dedi
Çok doğru geldi düşününce. Tecrübeyle kömürleşmiş adam dolu yürüdüğüm sokaklar
(ikna olmaya elverişli bi yapım var gibi geliyo bazen)
Gereksiz görüyorum herşeyi bu ara ,cebime soktum dünyayı lazım oldukça çıkarıyorum
bi parça bişiyle bitircem yazımı salıcakla kal okurum
Bir çöl dolusu kumsa bilgi dediğin teker teker topluyorum zerrecikleri
Varsın çöl avucuma sığmasın
Arıyorum bulurum elbet bigün
Ölüm de var okurum hayatta , yaşamayı bilmek gerek
Boşa değil salisesi hayatın , çünkü şahit olduğum parçası hep aynı yerde bitiyor
Beyaz bi kumaş aşağı yukarı 4 metre kadar 5 olsun
Topu topu iki çivi tahtamıza
Sonra vuslat
Bizim için sarsıcı ve öğretici bir gündü bugün .
" Keşfediyorum eseri ağır ağır"
Okul okuyoz okurum kusra bakma yazamıorm pek sık diyerekten başlıyım yazıma
Geçen baryamda sülalemin hayat hikayesini dinledim. Nerde bi adam varsa akrabalık ilişkim olan geçmiş yaşantısından haberdarım diyim.
Öğüt,nasihat kısmı hariç hepsi çok çarpıcı kesitler sundular bana.
Özellikle de her aile ortamında şunu sorduk
" yengemle nasıl tanıştın amca? " " dayımla nasl tanıştn yenge ? " gibi
Her hikayede farklı olan bi sürü şey var . ( zaman,yer,olay akışı falan)
deişmeyen bişey çok dikkatimi çekti HEPSİNDE ama HEPSİNDE çeşme var için işinde.
Kız çeşmeye su doldurmaya gider.Oğlan görür beğenir. Lafı çıkar . Söz ,nişan, evlilik, kuzenler :D
DSİ 'nin her eve su şebekesi bağladığı bu günlerde çeşmelere ihtiyaç var okurum.
Copyright 2009 - Kare